Söz konusu karar tartışma yaratırken, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin’in MHP lideri Devlet Bahçeli’yi makamında ziyaret ettmesi de Ankara kulislerinde farklı yorumlara sebep oldu. Bu ziyarette Hikmet Çetin’in, Bahçeli’den, “Mutlak Butlan kararı çıkarsa, CHP Genel Başkanlığı’na Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil, kendisinin atanmasını istediği” ileri sürüldü.
Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre, Hikmet Çetin, hakkındaki iddialara sert tepki göstererek, “Ya böyle bir şey yapabilir miyim? Kim çıkarıyor bunları anlamış değilim. Daha önce bir şey söyledim: ‘Ben, ancak kapıda durur, içeriye kayyımı sokmam’ demiştim. Bugün de aynı sözlerim geçerli. CHP İstanbul İl Binasına gidip arkadaşlara desteğimi bildireceğim” ifadelerini kullandı.
“Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla il yönetiminin görevden alınması, delegelerin delegeliğinin askıya alınması, mahalli delege seçimlerinin durdurulması yönündeki kararı hukuksuzdur” diyen Çetin, “Çünkü, Yüksek Seçim Kurulu gerek İstanbul İl Kongresini gerek 38. Kurultayı onayladı. Yüksek Seçim Kurulu onayladığı zaman mahkemeye, yüksek yargıya gidemiyorsunuz” sözlerini sarf etti.
“Nezaket ziyaretiydi”
Türk siyasetinin duayen isimlerinden olan Hikmet Çetin, Bahçeli’ye yaptığı ziyarete ilişkin “Devlet Bey’e yaptığım nezaket ziyaretiydi. Yaptığı bazı şeyler için kendisine teşekkür ettim. O kadar. Yanından ayrılırken bana, ‘Her zaman beklerim’ dedi. Hatta; çıkarken, ‘Elinizi tutup beraber çıkalım’ dedi. O yüzden odasından el ele tutuşup çıktık. Kendisinden herhangi bir siyasi talep veya yargı il ilgili destek gibi bir talebim olmadı. Partimize kayyım girmemesi için kapı önünde nöbet tutarım görüşümde de asla bir değişiklik yok” ifadelerini kullandı.